17 Şubat 2012 Cuma

Grip'in ve burun operasyonu

    Bir kış günü ben yine hastayım.Boğaz enfeksiyonu ama boğaz ağrımdan çok ateş beni mıhlıyordu yatağa.Çokta usluyumdur hasta olduğum zaman.Hiç sesim çıkmaz,ilaçlarımı çok kolay içerim.Boyuna da yatarım,uyku benim en iyi arkadaşım olur.Ama bildiğin uyku değildir o.Sürekli uçarım uyuduğumu sandığım zamnlarda.Değişik değişik rüyalar görürüm ama çok görürüm.Bir senelik rüya görme limitimi o günlerde doldururum diyebilirim.
   Ayaklarım feci ağırır.İlaçlarla beraber tükettiğin sudan sürekli bir tuvalet ihtiyacı vardır ki,işkencenin diğer adı..Tirtir titrediğin mezarım olsa dediğin yataktan o ağrıyan ayaklarınla kalkmak nasıl bir işkencedir anlatamam.
    Birde yemek yiyememe vardır o dönemde.Annem başımda 'hadi bi lokma ye','en azından bunu ye''bak sana en sevdiğin yemekleri yaptım' gibi nazlandırıcı cümleler kurarken nefsin hiç bişe istememesi..Annem etli yumurta yapmıştı o gün.Bunu yersen kuvvetlenirsin diyerek beni zorluyordu,eti sevmediğimi bilerek.
   Bugün ben ona aynısını yaptım.Etli yumurtayla zamanında  bana sarfettiği cümleleri iade ettim ona.Annem  beş gündür ateşler içinde.İlaç içiyor ama nedense pek etki etmiyor ilaçlar.Babam aradı sabahın 7:30 unda.Gel anneni doktora götür,bende iyi değilim diye.
    Bizim ailenin genel özelliklerinden biri inatçı olmak ve doktora gitmek istememek.Babamda bu geleneği sürdürüyor her zamanki gibi.Kendide hasta olmasına rağmen doktora gitmeği reddediyor.
Bizde tıpış tıpış evin dibindeki sağlık ocağına gittik.Doktor bildiğin pratisyen.magnum cubuğuyla boğazına baktı.Annemin ısrarı üzerine de ultrason cihazıylayda oynadı kadının vucudunda.Çok fuzuli görsemde adamcağız biraz doktor olduğunu hissetsin dedim.Karaciğerinde yağ varmış.Kadının ateşi var adam karaciğerdeki yağlanmaya bağlayacak olayı.Tahliller filan istedi ki, buna sevindim annemin gibi bir pinririkus böle çok incelenmese bişeye inanmaz çünkü.Yalnız ertesi günün tahlileerin hepsinin temiz olduğunu duyunca hayal kırıklığına uğradı kadıncağız.Her zamanki gibi en kötü hastalıkları kendine yakıştırdığı için böle bir sonuç ummuyordu.Bomba cümleside 'bu tahliller hatalı ' oldu.
    Şükür ben annem gibi olmak üzereyken döndüm.Hasta olduğumu kabbullenmemeye çalışırım elimden geldiğince.O kadar git gel,iki hastanın yanında bu kadar vakit geçir olacağı buydu yani.Bende hafifinden bir nezle oldum sonunda.Ama yine ne bir ilaç ne bir dinlenme ..Olağan günlük hayatıma son hızla devam ediyordum ki,kulağımda inanılmaz bir ağrı başladı.Ağrıyla beraber kendimi doktorda buldum.Nur topu gibi bir orta kulak iltihabım olmuş!Buna üzülecek pek bi zamanım olmadı çünkü doktor yıllardır barışık olmaya çalıştığım bir noktama el attı.Burnunu hemen yaptırmalıyız kulağına basınç oluyor dedi.Hayda bu da nerden çıktı şimdi yahuu diyemiyecem çünki uzun zamandır aklımda olan bi durumdu bu.Bu doktor kulağıma bakarken aklımıda okudu galiba dedim.Ama ağrımdan sevinsem mi sevinmesem mi pekde biilemedim doğrusu.
     Buarada musz  doktorun işlerinin kesat olduğunu ,benim burnumu yaptırmak istediğinin tamamen maddi duygusallıktan kaynaklandığını idda ediyor.Ayın 21'inde kontrol var kulağım için bakalım ne diyecek  çok sevgili doktorum,yazarım burdan artık..
   

31 Ocak 2012 Salı

Sanal Alemde Sanal Sohbetler!

            Bir facebook furyasıdır gidiyor?Amma meraklıymışız başkasının hayatını gözetlemeye.Facebook;'kim,nerde,kiminle,ne yapmış' gibi gereksiz sorulara cevap bulma amacıyla açılan dedikodu sitesi bence...
          Ölüyoruz bitiyoruz birileri fotoğraf yayınlasada bizde yorum yapsak.Yapılan yorumlarda genelde aynı vıcık vıcık laflar.'ay burda çok güzel görünüyorsun','ay o senin kendi güzelliğin' ....Halbuki ikiside dünya çirkini insanlar olmalarına rağmen birbirlerini destekleme amaçlı bu sözleri sarfediyorlar.Ki söylenmek istenen -bir gün bende fotoğraf koyarsam sende beni beğen-Bana biri bu cümleyi kursa çok alınırım doğrusu.ne demek burda çok güzel çıkmışsın?Yani  normalde çirkinim,tesadüf burda güzel çıkmışım.Kavgada söylenmez be..
      Hadi geçtim fotoğrafı.Zaten yeterince saçma.Bide bu kendini süper siyasetçi sananlar var ki onlara da gıcık oluyorum.Siyaseti haber bültenlerinde gösterildiği kadar bilen bi grup boş insan.Anlamadan orda burda gördükleri videoları paylaşap bide üstelerine yorum yaparlar'Süper 'diye.Allah aşkına siyasetin neyi süper?Siyasset adamları bile memnun değilken hallerinden sen neyin süperinden bahsedyorsun?
     Sözde sosyal paylaşım sitesi.Gerçekten sosyal olayları paylaşanlarda var.Ama bazı konularda abartıklarını düşünüyorum.Mesela bilmem neyi seven bir milyon kişi bulma gibi saçma bir yarışa girenler.Ee diğelimki buldun o bir milyon kişiyi sonra ne oluyor onu çok merak ediyorum.Fecebook kurucuları tarıfndan ödül töreninde plaket mi veriliyor, yoksa o bir milyon kişiyle yemeğe mi çıkılıyor?
     Keşke bu çabalarımızı somut anlmada yarar sağlamak için kullansak.mesela Bir milyon değilde bi 20 kişi toplansa huzur evini  yada çocuk esirgeme kurumunu ziyaret etse daha yayarlı olmaz mı?
      Henüz bende gitmedim bu tür kurumlaraın ziyaretine.Ama en kısa zamnda gitmeyi düşünüyorum.ÜStelik 20 kişiyi beklemeden.Benimle gitmek isteyen bir gönüllü bulsam yeter!     
      Bir gün eğer facebook alemine girersem sosyal yaralara parmak basacak olaylar için girerim.Mesela şöle bir grup başkanı olabilirim.Benimle hzur evine giden ilk 20 kişi olmaya var mısnız?Evet bunu kesinlikle yapacam.Kimseye kendimi kanıtlamak için değil.Sadece istediğim için!..

29 Ocak 2012 Pazar

Market Faciası

                 Bir pazarda uyayım yani.Dedim ve bu pazar sanırım bunu başardım en azından saat 10'a kadar.Ama sırf bu uyku uğruna bir önceki günden kendimi öyle bi yordum ki değil yatakta dışarda bile uyayabilir vaziyetteydim.
İyi ki uykumu almışım,yoksa bu kuzenleri kim ağırlayacaktı.Sana geliyorum demeleriyle kapının çalma zili 15 dk. ya sürdü ya sürmedi.Bir önceki günde söz verdiğim su böreğini yapmaya koyuldum.Ki bi şekerpare yapma hevesimde vardı ama bu hızla anca böreği yetiştirdim o da hazır yufkayla...Gelişleri gidişleri toplasan 2 saat sürdü.Yani dedikodular bile şipşak oldu bişe anlamadım yahuu.Tabi hızlarına yetişeyim derken ev battı.Evi toplamam,duş almam etti mi sana saat 17:00.
     Bitti pazar günüm yaa diye sızlanmaya başlamıştım ki ağzıma tüküreyim bi kuzenime verdiğim söz aklıma geldi.Kız bugün bize kalmaya gelecekti yaw.Bunu aradım mırın kırın etti,keşke ertelesen diye bir düşünce geçerken aklımdan,ben sana 5 dakikaya kadar haber veririm dedi.O beş dakika oldumu sana bir ömür.Hayır kız gelecekse ona söz verdiğim yemekler var onları yapmam lazım.Ay ben o yemkeleri yaparsam yerim ama ya gitti bizim perhiz.Diye diye msj geldi 'geliyorum '.Şamdı şeker oldu bizim pazar,hadi gel bakalım.Allah allah ben kalktım bi maraton hzıyla yemek yapmaya koyuldum.Yapacağım yemeklerde öle ahım şahım değil ama zaman alıyor neticede.Bu kız geldi oturduk hoş beş sohbet derken 'markete gidelim miii'diye bi fikir attı ortaya.Ay evde de soda yok ,nasıl da cnm çekiyor.Battı balık yan gider kalk gidelim dedim.
      Tam çıkacekken telefon geldi bizimkine-sık sık bahsedeceğim için şu bizimki mevzusunu açma lazım galiba: bu bizimki benim beyaz atlı prensim adı Musz-arkadaşın biri gelin bilmem nereye gidelim filan dedi.Tabi bizm ev kuşu hemen kuzenimi bahane edip yok bizim misafirimiz var gelemeyiz deyip kestrip attı.Ohh bizde çıktık markete,market yürüme mesafesinde.Vardığımızda benim içeri girip dışarı çıkmam bir oldu.Tabi kuzenide çekiştiriyorum buarada.Kız ne ye uğradığını şaşırdı.Bingo!az önce Musz'u arayan arkadaş içerdeydi.İçeri geçsem bi türlü geçmesem bi türlü derken dışarda bir süre bekleyelim dedik.İyi ki demişiz.Kendisini musz sevmiyor diye köşe bucak kaçtığım arkadaşımı bana el sallamaz mı arabasından.İlk defa bu kadar sevinmiştim onu gördüğüme.Kısaca olayı özetleyip siz bizde misafirsiniz ona göre dedim girdim kızın peşinden içeri.Kızın hoşuna gitmesin mi şantaj yapmaya başladı,yok bize gelmezseniz sölerimde falan da filanda,bik bik bik öttü bu.Alacağımız pek bişe olmayınca markettende çıkmamız kolay oldu tabi.Daha fazla kimseyi görüpte başımıza bela almayalım diye son hızla eve vardık.Musz'a anlattık olayı güle oynaya.Adamın ne kadar insafsız olduğunu kurduğu bu cümleden anladım.'Keşke o otomatik kapı kapansaydı da sizde kapıya toslasaydınız'dedi..Ya ben emin değilim bu adam gerçekten benim beyaz atlı prensim dediğim adam mı ya.Bunu tekrar düşünmek istiyorum!
  Yiye içe ettik akşamı,bir pazar gününüde nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde harcadım.Yarında  pazartesi yaa.Sevmiyorum şu günü,atlasak salıdan başlasak salıyı severmiydim acaba?

28 Ocak 2012 Cumartesi

Şimdi diyorum ki ne yazsam?
 Blog açmadan önce nerden başlayacağımı şaşırdığım konular kafamda fink ataraken,şimdi puff...hiç bişe kalmadı.E madem başladık ayıp olmasın diye yazayım dedim.Maksat siftah yapmak... 
  Kahve içtim ve gayri ihtiyari bi çevireyim dedim.Fincan tabağa yapıştı iyimi?Şimdi bu ne anlama geliyor?
Risk alıp fincanı kaldıracam ve muhtemelen kahve damlaları üstüme fışkıracak.Bunada kahve falcılarının sözlüğünde bakarsanız iki seçenek görebilirsiniz;dileğin gerçek olacak yada başka bir klişe kısmetin taşmış!
Buara da bu kısmet olayın seviyorum ben ya.Ne zamn sıkışsan kullanabilirsin.Kötü bir durumda kısmet,ulaşamadığın bi durumda kısmet değil gibi cümleleri kullanarak istediğin yerden u dönüşü ile sıyrılabilirsin yanee..
 Ay ben bu blogerlığıda sevdim.Yazıyon öle kimse sana bişii demiyor.içini döküyon bi nevi.Bakalım yazımı okuyan (beni soran) kimse çıkacak mı?İlk okuyan yorum yaparsa nacizane bu fakir kulunuz çok sevinecektir.(Ödül mü koysaydım acaba,nese boşver ya olmadı ben yorum yaparım :)))
   E bukadar galiba.Sonra devam edcem garii.Yarın açarmıyım bilmiyorum malum pazar.Uyumakla ilgili bazı hayyallerim var umarım gerçekleştirebilirim..